3 Ekim 2014 Cuma


ALMUS-NİKSAR-REŞADİYE TURU

ALMUS

Sabah kahvaltıdan sonra gezimize başlamak için aracımızla yola çıkıyoruz.Yeşil ile mavinin kucaklaştığı ilçemiz Tokat’a 36 kmdir. İlçedeki Baraj Gölü ilçeye hem doğal güzellik katmasının yanında balıkçılık açısından da önemli bir olgudur.
İlçe gezimize Merkez Cami’yi gezerek başlıyoruz. Tufan Tepe’ye çıkıp Baraj Gölü’ne yukardan bakıyoruz. Almus Barajı, balık üretimi ile su sporları açısından faydalanmak isteyenler için en uygun ortamdır.  Orman Evleri Mesire  alanına geçiyoruz.Yayla turizmi için Dumanlı Yaylası en uygun mekandır. Yörenin en yüksek dağı olan Tekeli(Dokuzlar) Dağı’nın eteğindeki Hubyar Tekkesi’nin semah kültürümüzde önemli bir yeri vardır.
Öğle yemeğinde kendimize balık ziyafet çekiyoruz.




NİKSAR TURU

Almus Barajı’nın üzerinden  geçip tarihin belli dönemlerinde başkentlik yapmış olan Niksar’a doğruyola çıkıyoruz. Yolda Musa Pınarı’ndan Niksar’a kuşbakışı yaptıktan sonra Niksar’da şair Emrah’ın ve   Cahit Külebi’nin ruhu ile buluşuyoruz. Niksar fatihi Danişment Melik Gazi ve silâh arkadaşlarını ziyaret ediyoruz. Ruhlarına Fatiha okuyoruz. Pers dönemine ait Niksar Kalesi’nden  panoramik fotoğraflar çekiyoruz.   Fatih Sultan Mehmed ve Yavuz Sultan Selim Hanların doğu ve Karadeniz seferlerine giderken ramazanı geçirip bayram namazlarını kıldıklarıilçe merkezindeki Ulu Cami’yi ziyaret ediyoruz.
Ayrıca ilçe merkezinde Kırkkızlar Türbesi, Leylekli Çeşme, Arasta Çeşmesi ve çarşısı, Lülecizade Kardeşler Çeşmesi, Hükümet Konağı, Softaoğlu Konağı, Çavuşoğlu Konağı’nı ve  Çöreğibüyük Camii ve Leylekli Köprü’yü gezdikten sonra Ayvaz Parkı’nda yorgunluk çayımızı yudumluyoruz.Yayla havası almak için Çamiçi Yaylası’nda kendimizi buluyoruz.Turumuzu tamamlayıp şifalı sular diyarı (Ayvaz,Guatr,Sarılık ve Frengi suları) olan Niksar’da konaklama. Akşam yemeği otelimizde.


 Sabah otelde  alınan kahvaltıdan sonra aracımızla Reşadiye’ye doğru yola çıkıyoruz.



REŞADİYE TURU

Termal banyosu, doğal güzellikleri ile meşhur bir ilçemizdir. Önceki adı İSKESFİR olan ilçenin adı, 1906 yılında Sultan Reşad’a ithaf edilerek REŞADİYE olarak değiştirilmiştir.  Sınırları içerisindeki 1,5 km2 lik Zinav Gölü’nde Kızılkanat(Aynalı Sazan) balıklar iştah kabartan cinstendir. Zinav Gölü Orman Bakanlı’ğınca  Doğal Hayatı Koruma Sahası olarak koruma alanı kapsamına alınmıştır. Çok sayıda göçmen kuşların konaklama alanıdır.Göllüköy Gölü Zinav’dan daha geniştir.Doğal güzellik açısından çok hoştur.
Selemen Yaylası, 1514’te Yavuz Sultan Selim’in   Çaldıran Seferi’ne çıktığında burada Cuma Namazını kılmasıyla meşhur olmuştur. Bu yaylanın bir özelliği de Cuma günleri burada alış verişin para ile değil, takas yoluyla olmasıdır.
Bu kadar yorgunluktan sonra hak ettiğimiz termal keyfini de ilçedeki kaplıcada sürüyoruz. Isısı 40 derece-49derece olan suyun litre başına 4 gr mineral özelliği ile birçok hastalıklara (kadın iç hastalıkları ve romatizmal hastalıklar ve deri hastalıkları) iyi geldiği bilinmektedir. Termal keyfinden sonra dönüş için yola çıkıyoruz.




TURHAL- ZİLE TURU
GÜNÜBİRLİK

TURHAL

Sabah kahvaltısından sonra aracımızda buluşuyor ve yola çıkıyoruz. İlçe sırasıyla Roma, Bizans, Danişment,Selçuklu, İlhanlı, Eretna, Kadı Burhanettin ve son olarak 1392’de Osmanlı Devleti’ne katılmıştır.
 Turhal ile Pazar ilçeleri arasındaki Tatlıcak Köyü’ndeki İlk Tunç Çağına ait olan Burga Höyük  maalesef korunamamıştır. İlçede önce 1759 tarihli Kesikbaş Camii’ni ve 1305 tarihli Şeyh Şehabettin Türbesi’ni ziyaret ediyoruz. Oradan Pontus Kralları Mihridatlar Kentiolan TALATURA(Turhal)’nın ortasında yükselenkaleye çıkıyoruz. Kale kalıntılarını ve panoramik olarak ilçeyi izledikten sonra Turhal Şeker Fabrikası’ndaki 1489 tarihli 26 metrelik Kocakavak görüldükten sonra Turhal Şelalesi’ne gidiyoruz.Hem öğle yemeği yemek hem de dinlenmek için uygun bir yerde mola veriyor ve turumuzun ikinci kısmı olan Zile ilçemize hareket ediyoruz.


ZİLE

      Önce Zile Kalesi’ne çıkıyoruz.  Sezar’ın ; “GELDİM, GÖRDÜM, YENDİM” sözünü söylediği Zile Kalesi’ni geziyoruz. Aşağı inip Eski Zile Evleri’ni gezerken meşhur Zile Leblebisini yemeye devam ediyoruz. Sonrasında tarih merkezi olan Maşat Höyük’e geçip Hititlerin 3000 yıllık izleriyle karşılaşıyoruz. Çeltek Baba ziyaretinden sonra hediyelik Zile Pekmezi’ni almayı da ihmal etmiyoruz. Gezimizi burada tamamlayarak dönüş için yola çıkıyoruz.



TOKAT – NİKSAR TURUÜ

Şehir içi turumuza Gazi Osman Paşa Bulvarı’ndaki Taşhan(Voyvoda Hanı) ve Gök medrese (Müze)’yi ziyaret ediyoruz. Hemen yakınındaki Tokat’ın meşhur el yazmalarını görmek için Yazmacılar Çarşısı’na uğrayıp sevdiklerimize hediyeler alıyoruz.Aracımızı Cumhuriyet Meydanı’nda bırakıp 8 asırlık tarih tüneli olan Halit Sokak’tan geçerek önce Ulu Cami’deki muhteşem sanatla karşı karşıya kalıyoruz.Bundan sonra Çift Arastalı Bedesten’i ve Takyeciler Camii’ni ziyaret ediyoruz.Hemen karşısında bulunan Nizamettin Yağıbasan tarafından yaptırılan Yağıbasan Medresesi’ni ve bitişiğinde bulunan Deveci Hanı’ndan sonra yaklaşık 9 asırlık Alaca Mescid ve Rüstem Çelebi Camii’ni ziyaret ediyoruz.Aşağı inerken Kazıklı Voyvoda’nın 2 yıl hapis yattığı Tokat Kalesi’ni seyrediyoruz.Yıldırım Bayezıt’in damadı olan Ali Paşa’nın kendi adına yaptırmış olduğu Ali Paşa Camii’ni ve türbesini ziyaret edip kapıdaki muhteşem taş işçiliğini inceledikten sonra aracımıza binip aynı yol üzerindeki ahşap ustalığının zirvesi olan Latifoğlu Konağı’nı içimize sindirerek geziyoruz.Mahmutpaşa Mahallesi’ndeki Mahmut Paşa Camii’nin direksiz mimarisini ve harika kalem işçiliklerini fotoğraflıyoruz.Biraz yukarıda Devegörmez Mahallesinde bulunan Atatürk Müze Evi’ni gezerken kendimizi Kurtuluş Savaşı’nın ruhuyla buluşturuyoruz.Geri dönüşte yol üzerinde bulunan Mevlevihane Müzesi’ni, Abdulhamid’in 1902 yılında Tokat’a hediye ettiği Saat Kulesi ile birlikte Hacı Behzad-ı Veli Camii’ni temaşa ederek şehir merkezindeki Gülbahar Hatun Camii’nin harika taş işçiliği olan kapısını ve yapısını incelerek gezimizin birinci bölümünü tamamlıyoruz.

Gezimizin ikinci bölümüne geçerken Pazar ilçemizde bulunan Mahperi Hatun Kervansarayı’ndaki öğle yemeğinde yiyeceğimiz meşhur Tokat Kebabı’nın tadı damağımızda kalıyor. Ardından Dünya’nın 8.harikası olan Ballıca Mağarası’na çıkıyoruz.95 metre yüksekliğinde 680 metre uzunluğundaki mağaranın bol oksijenini soluyarak 8 metre boyundaki 4,5 tonluk sarkıtları ve muhteşem dikitleri hayran hayran izliyoruz. Oradan geri dönüp Hıdırlık Köprüsü’nün yanından geçip tarihin belli dönemlerinde başkentlik yapmış olan Niksar’a doğru yola çıkıyoruz. Yolda Musa Pınarı’ndan Niksar’a kuşbakışı yaptıktan sonra Niksar’da şair Emrah’ın ruhu ile buluşuyoruz. Niksar fatihi Danişment Melik Gazi ve silah arkadaşlarını ziyaret ediyoruz. Ruhlarına Fatiha okuyoruz. Niksar Kalesi’nden Panoramik fotoğraflar çekip Ayvaz Parkı’nda yorgunluk çayımızı yudumluyoruz. Turumuzu burada tamamlayıp dönüş için yola çıkıyoruz.

BİR BAŞKA TURDA BULUŞMAK DİLEĞİYLE



11 Eylül 2014 Perşembe

TOKAT' A GİDİYORUZ


                                            A GRUBU SEYAHAT ACENTASI









İÇERİK

ANTİK MERKEZLER
MAŞAT HÖYÜK
SEBASTOPOLİS
HOROZTEPE
KOMANA
BOLUS ( Aktepe Höyüğü )
KALELER
TOKAT KALESİ
NİKSAR KALESİ
ZİLE KALESİ
ÇÖRDÜK KALESİ
HANLAR
TAŞHAN
DEVECİ HANI
SULUHAN(AŞEVİ)
MAHPERİHATUN KERVANSARAYI 
HAMAMLAR
PERVANE HAMAMI
SULTAN HAMAMI
ALİ PAŞA HAMAMI,
ÇİFTE HAMAM
CAMİLER
GARİPLER CAMİİ
ALİPAŞA CAMİİ
ULUCAMİ
TAKYECİLER CAMİİ
MAHMUTPAŞA CAMİİ
HATUNİYE CAMİİ(MEYDAN CAMİİ)
NİKSAR ULU CAMİİ
BEHZAD-I VELİ CAMİİ
MÜZELER
GÖKMEDRESE(ESKİ MÜZE)
ÇİFTE ARASTALI BEDESTEN(YENİ MÜZE)
MEVLEVİHANE
ATATÜRK EVİ
TOKAT KÜLTÜR EVİ
LATİFOĞLU KONAĞI
YAYLALAR
TOPÇAM
BATMANTAŞ YAYLASI
AKBELEN (BİZERİ) YAYLASI
ÇAMİÇİ YAYLASI
SELEMEN YAYLASI
DUMANLI YAYLASI
ZAVİYELER
SÜMBÜL BABA
KIRKKIZLAR TÜRBESİ
NURETTİN İBNİ SENTİMUR TÜRBESİ(SİVRİ TEKKE)
SEFER BEŞE
EBUŞEMS HANEGAHI
ABDULMUTTALİP ZAVİYESİ
HALEF SULTAN
DANİŞMEND GAZİ TÜRBESİ
KÖPRÜLER
TAŞ KÖPRÜ(HIDIRLIK)
PAZAR KÖPRÜSÜ
TALAZAN KÖPRÜSÜ
ETKİNLİKLER
YEMEKLER  
TOKAT KEBABI
KEŞKEK
BAT
ERİKLİ DOLMA
BAKLA DOLMASI
SOĞUK ÇORBA
BACAKLI ÇORBA
TAŞ EKMEĞİ
ÇÖKELEKLİ
KATMER





ANTİK MERKEZLER

MAŞAT HÖYÜK


Zile ilçesi Yalınyazı köyünde yer alan Maşat Höyük ören yerinde, 1973 - 1984 yılları arasında yapılan kazılar sonucu ortaya çıkartılan Hitit çivi yazısı ile yazılmış tabletler Tokat tarihini aydınlatan en önemli kaynaklardan biri olmuştur. Bu tabletlerin bir bölümü halen Tokat müzesinde sergilenmektedir. Maşat Höyükte M.,Ö. 3000 yıllarında Eski Tunç Çağı, M.Ö. 2000 yıllarında Hitit çağı, M.Ö. 1000 yıllarında Firig Çağının yaşandığı üç dönem tespit edilmiştir.Ayrıca Höyükte Boğaz Köy Hattuşaş Hitit İmparatorluğuna bağlı bir uç beyinin sarayı da bulunmuştur.Kazılarla ortaya çıkartılan Hitit sarayının kerpiç ve taş duvarlardan oluşan mimari kalıntıları hava koşulları nedeni ile günden güne eriyerek kaybolmaktadır.


SEBASTOPOLİS


Sulusaray ilçe merkezinde yer alan antik kentin tarihi ilk Tunç çağına kadar uzanmaktadır. Sebastapolis Latince bir kelime olup "Sebasto büyük, ulu, azametli; Polis şehir" Büyük Şehir anlamına gelmektedir. Tokat Müze Müdürlüğünce yapılan kurtarma ve sondaj çalışmaları sonucunda kentin Helenistik Roma ve Bizans Dönemlerinde de önemli bir yerleşim merkezi olduğu anlaşılmıştır. Kentin ana merkezinin sur ile çevrili olduğu görülmüş, sur içerisinde yapılan kazı sonucu bir hamam ve bir kilise ortaya çıkmıştır. İlçenin çeşitli yerlerinde yapılan kazılar sonucu pek çok yapı taşı bulunmuştur. Bazı taşların üzerine insan ve hayvan figürü işlenmiştir. Yine bazı taşların üzerinde de hac işareti bulunmaktadır. Kilisenin tabanı küçük mozaikler kullanılarak süslemeli bir şekilde yapılmıştır. İlçede Helenistik Roma ve Bizans dönemine ait yapı taşlarından oluşturulan açık hava müzesi ve mozaikten insan yüzü figürü bulunan mozaik müzesi ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.




HOROZTEPE


Erbaa ilçe sınırları içerisinde yer alan Horoztepe de M.Ö. 3000 yılına ait bir mezar ortaya çıkartılmıştır. Bu mezarlıkta madeni ve altın süs eşyaları bulunmuştur. Bu eşyalar arasında en önemli olanı altın ve bronzdan yapılmış çocuğunu emziren kadın heykelciğidir. Bu paha biçilmez eser halen Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde teşhir edilmektedir. Daha sonraki yıllarda Horoztepe de yapılan kazılar sonucunda M.Ö. 4000 yıllarına ait bulgular ele geçirilmiştir. Bu bölgede yapılan kaçak kazılar sonucu çıkartılan eserler halen dünyanın değişik müzelerinde sergilenmektedir.



KOMANA


Tokat'ın Roma ve Bizans Dönemindeki yerleşim merkezidir. Günümüzde Gümenek mesire yeri olarak bilinmektedir.
1940'larda yapılan araştırmada Helenistik ve Roma çağlarına ait kalıntılar bulunmuştur. Kentin içinde tapınak ve sarayların bulunduğu anlaşılmaktadır.





BOLUS (AKTEPE HÖYÜĞÜ)


Tokat merkez Çamlıbel kasabası yakınındadır. Bugünkü Köy eski Tunç, Hitit ve Frig Dönemlerini ihtiva eden büyük ölçekli bir höyük üzerindedir.



KALELER


TOKAT KALESİ


Şehrin ortasına yakın bir yerde dik ve sarp kayalar üzerine kurulmuştur. Savunma amaçlı kurulan kale tarihi boyunca önemli kişilerin muhafazası ve hapsi amaçlı kullanılmıştır. Önce Selçuklular daha sonra da Osmanlılar tarafından restorasyonu yapılmıştır. Üzerinde mescid ve levazım depolarıyla kale komutanının evi bulunmaktadır. Kalenin içinden şehre kadar inen Ceylan yolu ismiyle bilinen 362 basamaklı bir merdiven olduğu bilinmektedir. M.S. 5. veya 6. yüzyılda kurulduğu sanılmaktadır.




NİKSAR KALESİ


Niksar (Neocaeseria) Antik kentin üzerinde bugünkü ilçe merkezi bulunmaktadır. Müze Müdürlüğünün Niksar'da bulunan Harmancık, kültür ve leylekli çeşme mahallerinde yaptığı kazıda ortaya çıkartılan mezar kalıntılarına göre bu şehrin tarihi belirlenmektedir. Niksar Roma ve Bizans Dönemlerinde işgal edilmiş daha sonra Anadolu Selçuklu Döneminde çok önemli bir merkez olmuştur. Ayrıca bir dönemde Danişmend Devletine başkent olmuştur.



ZİLE KALESİ



Zile Ovası'na hakim güzel bir manzarası olan Zile Kalesi'nin sahip olduğu kitabeler sayesinde hakkında birçok bilgi bulunmaktadır.  Kalenin M.S. I. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. 1336 yılında ise (H.737) Ertena Bey Alaeddin Bey döneminde onarıldığı ve onarım sırasında yeni eklemeler yapıldığı kitabesinden anlaşılmaktadır.  Aynı zamanda tarihte Sezar'ın Zile'ye gelip "Veni vidi vici" (geldim, gördüm, yendim) dediği yerdir Zile Kalesi.



ÇÖRDÜK KALESİ


Tokat-Sivas karayolu üzerinde 30. Km Çördük köyünde bulunmaktadır. Genç Bizans dönemi eseridir.





HANLAR

TAŞHAN


1631 yılında yaptırılan Taşhan büyük bir Osmanlı eseridir. Kuzey Güney konumunda kesme taş ve tuğladan dikdörtgen şeklinde ve iki kat olarak inşa edilen hanın ortasında büyük bir avlu yer almaktadır. 112 odası ve bir mescidi bulunan hanın, her iki katında avluya bakan revaklar bulunmaktadır. Taşhan bulunduğu bölgeye farklı bir güzellik katmaktadır. Tarihi Taşhan'ın yapı özelliği bozulmadan nostalji Kervansaray otele dönüştürme projesi sürdürülmektedir.





DEVECİ HANI


Takyeciler Camiinin güneyindedir. Kendi haline terk edilmiş han harap durumdadır. İki katlı ve revaklı bir avlusu olan han kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. Tarihi İpek yolu üzerindeki hanlardan birisidir.




SULUHAN(AŞEVİ)


 Tokat il merkezinde Bedestenin yanında, Sulu Sokak’ta bulunan bu hanın kitabesi bulunmadığından yapım tarihi ve banisi bilinmemektedir. Bulunduğu sokaktan ötürü Sulu han ismi ile tanınmıştır. Değişik zamanlarda yapılan onarımlar ve depremler nedeniyle de orijinalliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Büyük olasılıkla han XIX. Yüzyılda yapılmıştır. 1930 yılına kadar cezaevi olarak kullanılmış, 1957 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek öğrenci yurduna dönüştürülmüştür.




MAHPERİHATUN KERVANSARAYI


1237 yılında  2.Alaattin Keykubat, hanımı Mahperi Hatun adına yapılmıştır. Köşeleri 16 dış sütunlan desteklenmiştir.






HAMAMLAR

PERVANE HAMAMI(MERKEZ)


Tokat Kâbe-i Mescit Mahallesi’nde bulunan bu hamamın yapım tarihi ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bununla beraber Pervane Darüşşifası ile birlikte Selçuklu Veziri Muinüddin Pervane tarafından 1275 yılında yapıldığı sanılmaktadır. Günümüzde toprak zemininin altında kalmış olan bu hamamın kadın ve erkekler kısımlarının birbirine simetrik iki ayrı bölüm olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Belediye tarafından 1951’de yapılan restorasyon sonucu özelliğini tümü ile yitirmiştir. 

Günümüze gelen orijinal kalıntılarından kesme taştan yapıldığı, soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana geldiği anlaşılmaktadır. Halen kullanılmaktadır.






SULTAN HAMAMI(MERKEZ)


Tokat il merkezinde bulunan bu hamamın kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi bilinmemektedir. Restorasyonlar sonucunda orijinalliğini tümü ile yitirmiştir. Hamamın XIII. Yüzyılda Selçuklu döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Kesme ve moloz taştan yapılan hamam soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir. Bu bölümlerin üzeri tuğla kubbelerle örtülmüştür. Günümüzde halen kullanılmaktadır. 




ALİ PAŞA HAMAMI(MERKEZ) 


Tokat il merkezindeki Ali Paşa Camisi’nin doğusunda bulunan bu hamam Ali Paşa tarafından 1572 yılında yaptırılmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce 1866 yılında onarılmış ve işletmeye açılmıştır. 

Osmanlı Hamam mimarisindeki çifte hamam plan düzeninde yapılan hamam kesme taştan yapılmıştır. Kadınlar ve erkekler bölümleri birbirlerine bitişik iki ayrı yapı halindedir. Kuzey yönündeki kadınlar bölümü soyunmalık, ılıklık ve sıcaklıktan meydana gelmiştir. Bunlardan kadınlar bölümünün soyunmalığı kare planlı ve üzeri kubbe ile örtülüdür. Kubbe altına bir şadırvan yerleştirilmiştir. Sıcaklık haç planlı ve dört eyvanlı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Eyvanlar beşik tonozla örtülmüştür. 

Erkekler bölümü ise yine aynı şekilde yapılmış olmasına rağmen soyunmalık bölümü biraz farklı olup, güneyine beşik tonozlu bir bölüm eklenmiştir. Sıcaklık bölümü haç planlı olup, göbek taşının üzeri kubbe ile örtülüdür. Dört yanda eyvanlar ve kubbeli halvet odacıkları bulunmaktadır. 




ÇİFTE HAMAM-ZİLE 


Tokat ili Zile ilçesi, Sakiler Mahallesi’nde bulunan bu hamam Taceddin İbrahim Paşa tarafından 1656–1657 yıllarında yaptırılmıştır. 

Moloz taştan yapılan hamam, soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir. Soğukluk kısmı kare planlı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Ilıklık kısmı ise sivri kemerli tonozlu kare planlıdır. Sıcaklık yüksek sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülü olup, kare planlıdır. Köşe hücreleri ve ortasında da göbek taşı bulunmaktadır.



CAMİLER


GARİPLER CAMİİ


Pazarcık mahallesinde  bulunan Garipler Camii Tokat’ın en eski camisidir.Danişment Gümüştekin Ahmet Gazi bu camii 1074 yılında yaptırmıştır.Orijinal minaresi XI.yüzyıl Türk tuğla işçiliğinin güzel örneklerinden biridir.Renkli çinilerle süslenmiştir.
Mihrabında kitabesi olan tek camidir.




ALİPAŞA CAMİİ


 1572 yılında yapılmış tipik Osmanlı eseridir. Mimari olarak Mimar Sinan eserlerine çok benzemektedir. Avlusundaki şadırvandaki süslemeler günümüze kadar sağlam kalabilen nadide eserlerdir.




ULUCAMİ


 Tokat’ta  orijinalliğini en fazla koruyan tarihi eserlerden biri olan Ulu Camii, moloz ve kesme taşlardan yapılmıştır. Üst örtüyü taşıyan dörtgen ayak ve ayakları birbirine bağlayan kemer yüzeylerinde orijinal kalem işi süslemeler yer almaktadır. Ahşap üst örtüde künde kari tekniğinde yazılmış ahşap panolar ve yaldızlı boyalı bezemeler muhteşem bir görüntüye sahiptir.





TAKYECİLER CAMİ


Diğer camilere göre değişik üslubu  olan Takyeciler Camiinin yapıldığı tarih bilinmemektedir. Camide moloz ve kesme taştan yapılmış mekan ve kolonlar üzerinde 9 kubbe bulunmaktadır.





MAHMUTPAŞA CAMİİ


Mahmut Paşa Mahallesi’nde bulunan caminin kitabesi yer almamaktadır. Ancak camiye adını veren Mahmut Paşa isminden yola çıkılarak yapımı 17. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Kentte yaşamış olan iki Mahmut Paşa’dan söz edilir. Biri; Halep Beylerbeyliği de yapan ve 1616 yılında hayatını kaybeden Mahmut Paşa’dır. Diğeri ise 1681’de hayatını kaybeden Kemankeş Mahmut Paşa’dır.




HATUNİYE CAMİİ(MEYDAN CAMİİ)


Sultan 11.Beyazıt’ın annesi Gülbahar Hatun adına yaptırdığı camii kayıtlarda “Hatuniye Cami” olarak geçmektedir. Meydan mahallesinde adını aldığı geniş bir alan üzerinde 1485 yılında yaptırılmıştır. Tokat’ta yapılmış en güzel Osmanlı eserlerinden birisidir.Kesme taştan inşa edilmiş, ana mekan üzerinde tek minaresi ve 6 sütundan oluşan 5 kubbeli son cemaat yeri vardır.Meydan camiinin Selçuklu tarzı Skalaktitlerle işlenmiş mermer portalı ve künde kari tekniğinde yapılmış ahşap kapı kanatları birer sanat şaheseridir.




NİKSAR ULU CAMİİ



Niksar ilçe merkezi Ulu Cami Mahallesi’ndeki yapı, 1145 yılında Cepnizade Hasan Bey tarafından yaptırılmış bir Danişmendoğlu dönemi eseridir. Yapı dikdörtgen planlı olup, iç mekân dört sıra ayakla beş sahına ayrılmıştır. Anadolu’nun iyi durumda ayakta kalabilen ilk camilerinden biridir.




BEHZAD-I VELİ CAMİ


Tokat’ın en karakteristik mekânlarından biri olan Behzat Çarşısı ve Behzat Çayı yanında yer alan Behzat Camii; Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Fakih oğlu Hoca Behzat tarafından 1535 yılında inşa ettirilmiştir.



MÜZELER
GÖKMEDRESE(ESKİ MÜZE)

Kalenin doğusunda, Meydan Caddesi üzerinde, yazılı kaynaklara göre Anadolu Selçuklu vezirlerinden Muineddin Süleyman Pervane’nin (ö. 1277) yaptırdığı iki katlı, açık avlulu, iki eyvanlı medrese. Adı, duvarlarını kaplayan turkuvaz renkli çinilerden gelmektedir. Kesin yapım tarihi bilinmemekte, 13. yüzyılın ikinci yarısının ortalarında yapıldığı sanılmaktadır. 



ÇİFTE ARASTALI BEDESTEN(YENİ MÜZE)

Tokat il merkezinde, Sulu Sokak’ta Takyeciler Camisi’nin doğusunda bulunan bu bedestenin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Günümüze gelebilen kalıntılardan ve tarihi kaynaklardan XV.-XVI. Yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır
Evliya Çelebi bedesten ve dükkânları ile ilgili bazı bilgiler vermektedir:  ”Sultan Çarşısı güzel pazardır. Gerçi bu şehir dereli tepeli bir yerde kurulmuştur. Amma fevkalade mamur olduğundan çarşı ve pazarı o kadar güzel ve mamurdur ki güya bu şehrin Sultan Çarşısı, Halep ve Bursa çarşıları gibi gayet tertip üzerine kurulmuştur.
2012 yılından itibaren Tokat müzesi burada tarihi eserleri teşrif etmektedir.



MEVLEVİHANE

Mevlevihaneyi yapı olarak incelediğimizde, zemin katında beş oda yer almaktadır. Şeyhin kabul odası (başoda) dışındakiler çeşitli hizmetlerin görüldüğü mekânlardır. Mevlevihanenin ikinci katında bulunan semahane kısmına dışarıdan bir merdivenle çıkılır. Semahane girişi önünde ahşap direkli bir balkon bulunmaktadır. Üst kata hakim olacak derecede geniş tutulmuş olan semahane ahşap sütunlarla taşınan kubbe ile örtülüdür.  Güneyinde alçı malzemeli mihrap bulunur ve semahanenin girişi mihrabın tam karşısındaki girişten sağlanır. Girişin sağında ve solunda sema ayinini izlemeye gelenler için ayrılmış kısımlar ile üst kısmında sazendelerin yer aldığı mahfil şeklinde mutrıbhane bulunmaktadır. Semahanenin doğu tarafında ara kat şeklinde kadınlar mahfili bulunmaktadır. 




ATATÜRK EVİ

Tokat Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi, il merkezi Devegörmez Mahallesi’nde bulunmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk, Milli Mücadele yıllarında ve Cumhuriyet Döneminde altı kez Tokat’ı ziyaret etmiş, ziyaretlerinden üç tanesinde Mustafa Vasfi SÜSOY’a ait bu evde konaklamıştır.




TOKAT KÜLTÜR EVİ

Sulusokak’ta birbirinden güzel yapıların arasına gizlemiş olan Tokat Kültür Evi, barok üslupta yapılmış bir sivil mimari örneğidir. Cephesi 18. yüzyıldan kalma Paşa Hanı’nın duvarlarına bakan ev; mahzen hariç iki katlı, kerpiç dolgulu ve ahşap çatılı bir yapıdır.



LATİFOĞLU KONAĞI

Tokat’ın Gazi Osman Paşa Bulvarı üzerinde bulunan Latifoğlu Konağı planı ve süslemeleriyle 19. yy. ev mimarisinin özelliklerini taşımaktadır. Konak “L” şeklinde bir plan üzerine iki katlı olarak ve ahşap karkas arası kerpiç dolgu malzeme kullanılarak inşa edilmiştir. Alaturka kiremit kaplı kırma çatı ile örtülüdür. Taş döşeli avluda bir havuz bulunmaktadır. Türk evinin ana esaslarına ve kalabalık aile düzenine uygun olarak, ancak daha serbest bir plan anlayışı ile yapılan konağın odaları “L” şeklinde bir sofanın etrafında yer almaktadır.



YAYLALAR
TOPÇAM
 Tokat il merkezine 15.km ve 1600 metre yükseklikteki Topçam yaylası temiz havası ve gür ormanları ile olağanüstü bir güzelliğe sahiptir. Yazın yayla evlerinde kalan insanların sıcak konukseverliği misafirleri memnun etmektedir.



BATMANTAŞ YAYLASI
Batmantaş, Tokat ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köydür. Tokat merkezine 30 km uzaklıktadır.1827 rakımlı Köroğlu Dağı ve 1800 rakımlı Kavaklı tepelerinin çevrelediği sahada köyün bulunduğu yerin rakımı 1450 metredir. Köy etrafında halk diliyle Zoppa (Kavaklı tepe), Köroğlu (Yayla tepe) ve Gebez tepeleri vardır.





AKBELEN (BİZERİ) YAYLASI
Tokat il merkezine 29 km uzaklıktadır. Çevrenin en büyük yaylasıdır.(1740 metre).Çim kayağına uygun geniş kırsal alanı, çam ve kayın ağaçlarından oluşan muhteşem manzaralı ormanlarla çevrilidir.



ÇAMİÇİ YAYLASI
Deniz seviyesinden yaklaşık 1350 m. yüksekte bulunan Çamiçi İlçeye 17 km. uzaklıkta olup, Niksar; Ünye yolu üzerindedir. İlçenin kuzeyine düşer. Tamamen çam ağaçlarıyla kaplı, tabiat harikası bir yöredir. Çamiçi’nin çam kokulu serin havası doğal bir terapi niteliğinde olup dinlenmek isteyenlere tavsiye edilir Başlangıçta 3-5 yayla eviyle (Ahşap yapı) başlayan yapılaşma giderek artmış, bugün bölgede hane sayısı yüzlerle ifade edilmeye başlamıştır. Bu hızlı ve plansız yapılaşma beraberinde bir çok sorunlar getirmiş ise de yayla hala Niksar halkının, çevre ilçe ve illerin rağbet ettiği en önemli mesire ve piknik yerlerinden birisidir. Yayla; Büfe, Lokanta, Kebap Ocakları, içme suyu, geniş oyun alanlarıyla 10.000 kişinin yararlanabileceği büyüklüktedir.




SELEMEN YAYLASI
Tarih, kültür ve doğal zenginliğin bir arada en üst seviyeye ulaşğı yaylamızdır.1514 yılında çaldıran seferine çıkan Yavuz Sultan Selim, ordusu ile bu yaylada konaklamış ve Cuma namazını bu yaylada  kılmıştır. O günden günümüze kadar ilkbahardan itibaren ilk kar düşene kadar her Cuma günü Selemen ‘de yayla pazarı kurulmaktadır. Kurulan pazarda hala mübadele usulü alışverişin yapılıyor olması, yörenin kültürel zenginliğini gösterir.



DUMANLI YAYLASI
 İl merkezine 70 km. uzaklıkta ve 2578 metre yükseklikteki Dumanlı yaylasında rengarenk yayla çiçeklerinin görüntüsü, insanın yaşam sevincini bir kat daha arttırmaktadır.Dumanlı yaylası zinciri çevresinde başta Çatak Yaylası olmak üzere 40’dan fazla yayla bulunmaktadır.




ZAVİYELER

SÜMBÜL BABA


Tokat Gazi Osman Paşa Caddesi’nde bulunan bu dergâh, Muinüddin Pervane’nin kızı Safiyeddin’in bağışladığı bir köle olan Hacı Sümbül tarafından 1292 yılında yaptırılmıştır. Bunu belirten Selçuklu sülüsü ile yazılı kitabesinde Sultan II. Mesut zamanında yapılan bu dergâhın mescit ve türbe bölümlerinin olduğu da belirtilmiştir. Evliya Çelebi, Sümbül Baba’nın Hacı Bayram-ı Veli’nin öğrencisi ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin de halifesi olduğunu yazmıştır.





KIRKKIZLAR TÜRBESİ


Genelde taş eserler bakımından zengin olan Niksar’da Kırkkızlar Türbesi farklılık arzeder. Sekizgen planlı, pramit külahlı tuğla malzeme ile örülmüş anıtsal bir kümbet görünümünde olan Kırkkızlar Türbesi; 12. Yüzyılın ilk çeyreğinde yapılmıştır. Tuğla yapının pencere ve kapı üstlerinde turkuvaz renkli çini mozaikler vardır. Mozaik üzerinde Ayet el-Kür-si yazılıdır. Tarihçi A.Gabriel’in tespitine göre kayıp kitabesinde; türbeyi; Sivas I. Keykavus Darüşşifası’nı yapan Mimar Ahmet bin Ebubekir’in 1220 yılında yaptığı belirtilmektedir.




NURETTİN İBNİ SENTİMUR TÜRBESİ(SİVRİ TEKKE)

Moğol emiri Sentimur oğlu Nurettin’e ait olan bu türbe 1313 yılında inşa ettirilmiştir. Gaziosmanpaşa Bulvarı üzerinde yer alan Nurettin İbni Sentimur Türbesi, halk arasında Sivri Tekke olarak da bilinmektedir. Türbe içerisinde üç adet kitabe bulunmaktadır. Doğu cephesindeki pencere üzerinde yer alan kitabesinde türbenin inşa edildiği tarih yazmaktadır.
Türbe kesme taştan, kare planlı olarak inşa edilmiştir. Yapının üzeri ise sekizgen yaldız planlı piramidal bir külahla örtülüdür. Türbenin üç kenarında birer pencere yer almakta, bu pencerelerin çevresindeki Selçuklu sülüs yazıları ve palmet motifleri ise dikkat çekmektedir.


1935 yılında restore edilen Nurettin İbni Sentimur Türbesi’nin çevresi park haline getirilmiş olup, günümüzde iyi durumdadır.




SEFER BEŞE

Sefer beşe türbesi tokat cami-i kebir mahallesi’nde bulunan bu türbe ve yanındaki mescit, ebubekir bin lokman tarafından 1251 yılında yaptırılmıştır. Halk arasında kömlekli baba ismi ile anılan bu türbede kimlerin gömülü olduğu kitabesi bulunmadığından anlaşılamamıştır.




EBUŞEMS HANEGAHI

Vezir Ahmed Paşa Mescidi veya Ebu'ş-Şems Hanegahı Cami isimleriyle bilinmektedir. Kuzey cephedeki kapısı üzerinde yer alan kitabesine göre; II. İzeddin Keykavus'un oğlu Sultan Mesud döneminde Hüseyinoğlu Ebu'ş-Şems tarafından M.1288 yılında hanegah olarak inşa edilmiştir. Uzunçarşılı ve B.Karagülle'ye göre yapı; Vezir Ahmed Paşa tarafından yenilenmiş veya onarılmış olmalıdır. Yapı kubbeyle örtülü ana mekâna bağlı bir eyvan ile ana mekâna açılan bir oda ve türbeden oluşmaktadır. Kuzey cephedeki kapıdan birkaç basamakla inilerek girilen kare planlı ana mekân, Türk üçgeni geçişli kubbeyle örtülüdür.



ABDULMUTTALİP ZAVİYESİ

Tokat Mahmut Paşa Mahallesi’nde, Soğukpınar yolu üzerindeki bu zaviye, İlhanlı dönemi hükümdarlarından Abu Sait zamanında Abdullah bin-i Muhyi tarafından 1318 yılında yaptırılmıştır. Bu nedenle de zaviye Ahi Muhyettin ismi ile de tanınmaktadır. Giriş kapısı üzerinde mermerden yapılmış üç satırlık iki kitabesi bulunmaktadır. Bunlardan birisinde Ahi Muhyeddin’in sağ olduğu, ikinci kitabede ise aynı yıl içerisinde öldüğü anlaşılmaktadır. Zaviye moloz ve kesme taştan yapılmış olup, üzeri kubbe ile örtülmüştür.




HALEF SULTAN


Sultan II. Gıyaseddin Mesud zamanında, Selçuklu döneminde yaptırılmıştır. Osmanlı döneminde de dergâh ve türbe olarak kullanılmıştır. Kitabeden de anlaşılacağı üzere Halef Sultan Zaviyesi 1291-1292 yıllarında II.Gıyaseddin Mesud ve Selçuki Havand tarafından mimar Halef bin Süleyman’a yaptırılmıştır.




DANİŞMEND MELİK GAZİ TÜRBESİ



Melikgazi Türbesi Tokat ili Niksar ilçesinde bulunmaktadır. Niksar'ın fatihi Danişmendliler'in kurucusu olan Melik Danişmend Gümüştekin Ahmet Gazi olmuştur. Danişmend Gazifetihten sonra Niksar'ı sahil Rumlarına karşı mücadelede kendisine hem bir üs hem de bu devletin başkenti olarak seçmiştir. Melik Gazi Türbesi Kayapaşa mahallesinde ziyaret edilmektedir.




KÖPRÜLER


TAŞ KÖPRÜ(HIDIRLIK)


Batıda Amasya ve Turhal’dan gelen yolları doğuya, Karadeniz’den gelen yolları da Orta Anadolu’ya bağlayan bir kavşak olan 700 yaşındaki Hıdırlık Köprüsü 5 gözlüdür. 151 m. uzunluğunda, 7 m. genişliğindeki köprü kesme taşla yapılmıştır.
Bu Selçuklu eseri, yazıtlarıyla da dönemin bir olayını aydınlatmaktadır. Eskiden üzerinde mermer bir küre bulunan kitabede,  II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in üç yıl boyunca çatışmış üç oğlu, İzzeddin, Rukneddin ve Alaeddin’in isimleri birlikte yazılmıştır. Zamanın bilginleri çatışan üç kardeşi bir eserle barıştırmayı amaçlamış, bunu da başarmıştır.



PAZAR KÖPRÜSÜ


Tokat Turhal yolunu Yeşilırmak üzerinden Pazar’a bağlayan köprü, Selçuklu Dönemi eseridir


TALAZAN KÖPRÜSÜ


Niksar-Erbaa yolunda Kelkit Nehri üzerindedir. Kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber yapı üslubundan ve bazı kaynaklarda da XIII. yüzyılın ilk yarısında yapıldığı ileri sürülmüştür. Köprü kesme ve moloz taştan yapılmış, yedi sivri kemerli gözlü, iki yana meyilli olarak yapılmıştır. Duvar örgüleri arasındaki taş işçiliğinin farklılığından ötürü de değişik zamanlarda onarıldığı anlaşılmaktadır. Köprünün ortasındaki en büyük olan kemer gözü yıkılmış ve bu aradaki boşluk düz bir demir köprü ile birleştirilmiştir.



ETKİNLİKLER


DOMATES FESTİVALİ


Tokat’ ın Pazar ilçesinde düzenlenen Domates Festivalleri ustos ayının birinci haftası düzenlenmektedir. Domates Festivalleri, Üzümören Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenmektedir. 




KİRAZ FESTİVALİ


Kiraz yarışmasında jüri tarafından titizlikle incelenerek kumpasla ölçülen kirazlar görünümü, büyüklüğü ve tadına göre değerlendirilir.
Kiraz üretimini teşvik için her yıl kiraz festivali yapılıyor, kiraz yarışmaları düzenleyerek üreticilere ödüller veriyoruz. İlerleyen zamanlarda Zile kiraz yetiştiriciliğinde söz sahibi olacaktır Kiraz yarışmasında dereceye giren üreticilere altın, plaket ve katılım belgesi verilmektedir.



YEMEKLER


TOKAT KEBABI


KEŞKEK




BAT

ERİKLİ DOLMA



BAKLA DOLMASI




SOĞUK ÇORBA




BACAKLI ÇORBA



TAŞ EKMEĞİ




ÇÖKELEKLİ




KATMER